Sosyal Medya

Makale

Sinema Karanlıktı…

Ya da sinema, karartılan yerdir demek daha doğrudur.

Bir salonda perdeye doğru döndürülmüş koltuklarda oturanlar seyircilerdir.

Film başlamadan önce herkes diğerini görür ve nerede olduğunu bilirler.

Filmin seyredilebilmesi için ışıkların karatılması mecburidir.

Bu seyircinin normal gördüğü bir karartma eylemidir.

Dışarıda gündüz veya gece olmasından bağımsız bir durumdur bu.

Film oynamıyorsa aydınlık film başladığında ise karanlıktır.

Dışarıda havanın yağmurlu veya çok sıcak olmasından da kurtulunmuştur.

Zira sinema salonu her zaman 22 derecelik klimatik bir ortamdır.

Zaman, sinemaya girince durur ve filmin başlangıcından bitişine kadar sürer.

Her yer karartılınca filimden başka her şey hatta yan koltuktakiler görünmez olur.

Zaman, mekân, mevsim, gün ve saat filmde gösterildiğinden başkası değildir.

Filmin kahramanları ve kötü adamları apaçık bellidir.

Kahramanın sizin düşüncenize uymaz tarafları ihmal edilmesiyle rahatlanır.

Birden gösterilen filmin içinde kahramanın düşmanlarıyla mücadelede bulursunuz kendinizi.

Ona yapılanlar size yapılıyor hissedersiniz intikam alma duygunuz harekete geçer.

Hayatta baba, eş, abi, patron, işgören, oluşunuz, ırkınız hatta diliniz artık önemini yitirmiştir.

Filmin ilerleyen vakitlerinde gözleriniz karanlığa alıştığından etrafı fark edersiniz.

Herkes sizin gibi yüzü sahneye dönük ve gösterilen filmin kahramanını destekliyordur.

Birden ağlıyor olmanızı izahı yoktur hâlbuki dışarıda nedensiz ağlamanız anormaldir.

Ama herkesin ağladığı bir mekânda ağlamamak kalpsizlikle suçlanma nedenidir.

Kahramanın kazanımları, şan ve şöhrete ulaşmasıyla kalbiniz hoşnut oluverir.

Hâlbuki dışarıda bıraktığınız sorunlar ve çözümsüzlükler sizi beklemektedir.

Meditasyon benzeri kısa biran bile olsa başka vücutlar içinde yaşamak bir kaçamaktır.

Bu artistin filmlerini seviyor oluşunuz o vücutta var olmaktan hoşlandığınızı gösterir.

Bu da bir çeşit reenkarnasyondur ve gerçek hayattaki acziyetlerden kurtulunmuştur.

Artık bu bir film olmanın ötesine geçmiş rüyalar âleminde yaşatan bir afyona dönüşmüştür.

Film bitip ışıklar yanınca kamaşan gözlerinize inat ruhunuz hala oralarda gezinir durur.

Sinemanın dışına çıktığınızda hayat meşgalesinin içine dalmanızı önleyen arkadaşınızdır.

Film üzerinden konuşmak bu kaçamağı uzatmak için en önemli vesiledir.

Nerede olduğunuzu soranlara filan artistin filmini seyretmeye gittiğinizi söylersiniz.

Ama söylenemeyen ise filmin içindeki kadar net olmayan hayatta sorunların ağırlığıdır.

Üstelik hayatın kahramanı olmak, şan, şöhret ve paraya kavuşmak hiç kolay değildir.

İşte insanın sinema çıkışı bu ikilemi yaşaması batılı teknokratları çok üzmüştür(!)

Bundan dolayı pencere boyutundaki renkli TV’ler ömür boyu süren diziler süreyi uzatırlar.

Ama yolda, okulda, yatakta, Metrobüsle bu sinematik ortamdan uzak olmak yıpratıcıdır.

Onun için internet takviyeli cep telefonlarında her ortamda popüler filmi seyredebilirsiniz.

Böylece hayat meşgalesinden ve gailesinde uzaklaşıp reankarne olma şansı yakalarsınız.

Üstelik bütün dünyaya seyrettirilen filmleri sınırları aşıp hemen seyrettirilirsiniz.

Bu sırada içinde bulunduğunuz sorunlar konusunda danışacağınız Hz Google emrinizdedir.

Böylece bir şeyi öğrenmekten çok hangi filmi seyredeceğinizi seçmenize vaktiniz kalır.

Size kısa yoldan para kazandıran siteler bir tık mesafededir. Önce siz tıklarsınız sonrada…

Hayattaki dostlarınız beğendiğiniz filmi beğenenlerdir ve çokluğuyla övünürsünüz.

Düşmanlarınızsa size gösterilen filme itiraz edenler olduÄŸunda hemen ötekileÅŸtirirsiniz…

Kiminiz için mavi hapı içmek evladır kırmızı hapı yutmaksa vatan hainliği ile eşdeğerdir.

Ve beklemediğiniz bir anda filminiz sona ermiştir ve taziye mesajlarını bile göremezsiniz.

Ne var ki, Şeytan o'na sinsice fısıldayarak: "Ey Âdem!" dedi, "Sana sonsuzluk ağacını ve (dolayısıyla) hiç çökmeyecek bir hükümranlığı(n yolunu) göstereyim mi?" (Tâhâ /120)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.